Hamide HANGÜL
Dünyanın en büyük ikinci palm yağı üreticisi Malezya’nın Plantasyon, Endüstriler ve Emtia Bakanı Johari Abdul Ghani, ticari ilişkilerin güçlendirilmesi ve gelişmesi kapsamında Türkiye’ye geldi. İstanbul’da ihracat yaptıkları şirket yöneticileri ve sektör temsilcileriyle görüşmesinin ardından, basın mensuplarıyla da bir araya gelen Bakan Ghani, “İhracatımızın devam etmesi ve gelişmesi adına buradayız. Dünyada emtia ürünleri için sürdürülebilirlik modelinin ülkemizde de kurallara uygun uygulandığını anlatmak istiyoruz” diye konuştu.
Bakan Ghani, Malezya’nın Avrupa Birliği (AB) ve uluslararası toplulukların sürdürülebilirlik standartlarına uygun şekilde üretim yaptığını ifade etti. Sürdürülebilirlik ve çevresel duyarlılık kapsamında üretim süreçlerinin 4 ilke üzerinden yürütüldüğüne işaret eden Ghani, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uluslararası hukuka uyumlu olması için çalışıyoruz”
“Bu ilkeler, AB’nin ya da diğer toplulukların ileride isteyeceği başlıklar. Birincisi ormanları korumak. Çünkü palm yağı veya tarım emtia üretiminde ormansızlaştırma büyük bir tehdit olarak görülür. Bu duruma karşı ülkemizde önlemler alınmıştır.
İkincisi Avrupa’nın, ürünlerin sürdürülebilir üretim olduğuna dair takip edilebilirlik talepleri. Üçüncüsü bölge stabilitesi dediğimiz, internet bağlantısıyla ormansızlaştırma oranlarının takip edilmesi ki bunu da halihazırda uyguluyoruz. Son olarak bütün bu süreçlerin uluslararası hukuka uyumlu olup olmadığı ve uyumlu değilse uyumlu hale getirilmeleri.”
Sürdürülebilirlik konusuna sıkı şekilde bağlı olduklarını vurgulayan Bakan Ghani, bu uyumluluğu geliştirmek adına bir çalışma yürüttüklerini söyledi. Bakan Ghani, “Türkiye, Malezya’dan ihraç ettiği palm yağını tüketim ürünü olarak birçok marka üzerinden Avrupa piyasası dahil, dünya piyasasına sunuyor. Yürüttüğümüz çalışma kapsamında Türkiye’den sürdürülebilirlik sürecine uyumluluk talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’den firmalarla görüşüyoruz”
Türkiye’nin 800 bin metrik ton palm yağı aldığına işaret eden Bakan Ghani, “Türkiye’den firmalarla görüşüyoruz. Listemizde yer alan şirket, holding ve üreticilerle görüşme halindeyiz” diye konuştu. Bakan Ghani, küresel iklim değişikliği ve etkilerine de değindi.
Yürüttükleri politikalar sayesinde üretim kaybı yaşamadıklarını vurgulayan Bakan Ghani, şunları kaydetti: “Son 10 yıla bakarsanız, 2013 yılında 19,6 milyon metrik ton palm yağı ürettik, 2023 yılında ise 3,6 milyon metrik ton daha fazla ürettik ve hala da bu civarda üretiyoruz. Yani herhangi bir ormansızlaştırma yapmadık. Karbon salınımımızı 2030 yılına kadar yüzde 30 azaltacağımızı taahhüt ettiğimiz Paris’te Cop 21’i imzaladık.
Tüm bunlar, dünyada özellikle de AB’de henüz bir düzenleme olmamasına rağmen verdiğimiz taahhütlerdir. Ülke olarak çevreyi korumak için üzerimize düşeni yapıyoruz ve buna devam edeceğiz. Orman varlığımız yüzde 54 ile ABD ve Avrupa’ya kıyasla daha fazla. Biz çevreyi koruma konusunda ciddi duruşumuzu koruyoruz ve ürettiğimiz ürünlerin sürdürülebilir olmasına kendimizi adadık.”
Soya ve ayçiçeğine göre daha verimli
Palm yağı üreticilerine yapılan propagandaya dikkati çeken Bakan Ghani, verimliliğe vurgu yaptı. Bakan Ghani, “Palm yağı, ekildiği hektardan alınan ürün konusunda daha verimlidir. Soya fasulyesi ekildiğinde size hektar başına sadece 0,5 metrik ton ürün verir. Ayçiçeği kullanırsanız hektar başına 0,8 metrik ton ürün elde edersiniz ama palm yağında hektar başına 3,3 metrik ton üretebilirsiniz. Dolayısıyla eğer dünya, ormansızlaşmayı kontrol altına almak istiyorsa, palm yağı üreten ülkelere gelerek destek olmalıdır” dedi.