DEÜ Fauna ve Flora Araştırma ve Uygulama Merkezi (FAMER), Türk ürünü Kastamonu Taşköprü sarımsağı ile piyasada yaygınlaşan Çin sarımsağını karşılaştırdı. Taşköprü sarımsağının, rakibine göre antibiyotik özellikleri açısından yüzde yüz daha etkili olduğu belirlendi.
“ÇOK DAHA GÜÇLÜ ANTİBİYOTİK ÖZELLİĞE SAHİP”
Araştırmaya liderlik eden FAMER Müdürü ve Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Canlı, çalışma hakkında bilgi vererek, sarımsağın güçlü bir antimikrobiyal ajan olan allisin içerdiğini kaydetti.
Allisinin doğal ve güçlü bir antibiyotik olduğunu belirten Prof. Dr. Canlı, üründeki allisinin fiziksel basınca maruz kalmayla ortaya çıktığını belirterek, “DEÜ’lü bilim insanları olarak Taşköprü sarımsağı ile piyasada yaygınlaşan Çin sarımsağını karşılaştırmaya karar verdik. 2 sarımsağın etkinliğini, laboratuvar ortamında inceledik. Her 2 sarımsağın antimikrobiyal özelliklerini yani antibiyotik özelliklerini karşılaştırdık. Taşköprü sarımsağı, Çin sarımsağından çok daha güçlü antibiyotik özelliğe sahip. Bakterileri öldürme gücü çok fazla. Ayrıca Taşköprü sarımsağının çok daha fazla bakteriye karşı etkili olduğunu gözlemledik. Taşköprü sarımsağı, yüzde 100 daha fazla etkili. Hatta bazı bakterileri öldürmede, Taşköprü sarımsağı, yüzde 100’ü de aşan oranda etkili” diye konuştu.
‘MUTLAKA EZEREK TÜKETMEK GEREKİYOR’
Prof. Dr. Canlı, üniversitenin çalışmasının, uluslararası ‘Advances in Pharmacological Sciences (Farmakolojik Bilimlerdeki Gelişmeler)’ dergisinde de yayınlanıp literatüre eklendiğini de kaydetti. Sarımsağın antibiyotik etkisinden faydalanmak için yapılması gerekenleri anlatan Prof. Dr. Canlı, “Bu etkinliğin ortaya çıkması için sarımsağın ezilmesi gerekiyor. Sarımsak ezilince o antibiyotik madde ortaya çıkıyor. Ezmezsek, bıçakla keserek yutarsak bu madde ortaya çıkmaz ve etkinliği olmaz. Sarımsağı mutlaka ezerek tüketmek gerekiyor. Bunun yanında Çin sarımsağının etkinliği yok. Uluslararası arenada da bence Türk sarımsağının, Çin sarımsağına oranla daha güçlü olduğunu, reklam olarak da kullanmalıyız. Çünkü tüm dünya daha doğal ve etkin gıdaları tercih etmek istiyor. Ayrıca pişirilince etkinliği azalıyor, bu nedenle çiğ olarak tüketilmesinde fayda var” diye konuştu.
‘BAKTERİLERİN ÖLDÜĞÜNÜ GÖZLEMLEDİK’
Türk sarımsaklarının hepsinin güçlü olduğunu ancak Taşköprü sarımsağının en etkilisi olduğunu belirten Prof. Dr. Canlı, “Sarımsaklarımız ilaç olarak kullanılmalı. Örneğin antibiyotik direnci dediğimiz hastane enfeksiyonlarında da gözlemlediğimiz insanları öldüren bir direnç gelişti son zamanlarda. Antibiyotik direnci çok fazla. Antibiyotik kullanımının sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Antibiyotik direnci gelişmiş bakterilerin sarımsakla öldüğünü gözlemledik. Bu nedenle soframızdan yerli sarımsağı eksik etmemeyi öneririm. Kokusu nedeniyle en azından hafta sonları kullanılmalı” dedi.
‘ANTİVİRAL ETKİSİYLE SOLUNUM YOLU RAHATSIZLIKARINA FAYDALI’
Pandemiye dikkat çeken Prof. Dr. Canlı, “Sarımsak sadece antimikrobiyal değil ayrıca antiviral özelliğe de sahip. Biliyoruz ki pandemide de yaşadık. Viral enfeksiyonlarda, soğuyan havalarla beraber sıkıntı yaratmaya başlıyor. Bu nedenle hem bağışıklığı destekleyen hem de antiviral etkisi olarak sarımsağın daha fazla tüketilmesini de öneriyorum” ifadelerini kullandı.
Taşköprü sarımsağının daha küçüklü büyüklü dişlere sahip olduğunu ve genel olarak daha küçük yapıda olduğunu belirten Prof. Dr. Canlı, Çin sarımsağının ise daha büyük taneli ve beyaz olduğunu söyleyerek, “Çin ürünü fiyat olarak daha ucuzdur. Fabrikasyon yapıdadır. Mutlaka ürünün üretim yeri kontrol edilmeli” dedi.
